Dini Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dini Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ekim 2016 Cumartesi

MD

Nihat Hatipoğlu Günlük Dualar - Tüm Günlük Dualar

Nihat Hatipoğlu Günlük Dualar - Tüm Günlük Dualar  Nihat hatipoğlu günlük duaları - Tüm günlük dualar ve video.

Nihat Hatipoğlu Günlük Dualar - Tüm Günlük Dualar

Nihat hatipoğlu günlük duaları - Tüm günlük dualar ve video.


Aşağıda ki Videoları izleyerek, Nihat hatipoğlu Günlük dualar'a ulaşabilirsiniz.



Nihat Hatipoglu - istek ve arzu icin günlük dua


Nihat Hatipoglu dua ediyor (amin diyelim)


Bir isteğin olması icin dua-Nihat Hatipoglu


Yüce Allahın Dilekleri Kabul Ettiği Dua - Nihat Hatipoğlu

Hz Hızır'ın dileklerin kabulu duası


Günlük Yapılması Tavsiye Edilen Önemli Zikirler... Nihat Hatipoğlu



Devamını Oku

5 Haziran 2016 Pazar

Furkan

Teravih namazı nasıl kılınır? Teravih namazı kaç rekat? Teravih namazı kılınışı nasıl?

11 ayın Sultanı Ramazan ayında ilk Teravi namazı bu akşam kılınacak. İlk sahurda bugün yapılacaktır. Bu sene en uzun orucu tutan ilimiz ise Edirne'de oturan arkadaşlarımız, ilk orucu açan ilimiz de Hakkari olacak.


RAMAZAN AYI MESAJLARI

RAMAZAN BAYRAMI CAPSLERİ

İSTANBUL İMSAKİYE

BİLECİK İMSAKİYE

SAĞLIKLI ORUÇ TUTMAK

SIVI KAYBI ÖNLEME

TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?

Teravih namazı 20 rekat olarak kılınır. Peygamber Efendimiz teravihi cemaatle kıldırdıkları zaman 8 rek'at olarak kıldırmışlar, Ashâb da evlerinde bu namazı 20 rek'ata tamamlamışlardır. 20 rek'atın tamamının mescidde kılınmaya başlaması, Hz. Ömer zamanından itibarendir. O günden beri de 20 rekat olarak camilerde kılınmıştır.

* Teravihi en faziletli kılma şekli, 10 selâm ile ikişer rek'atlar halinde kılmaktır. Yaygın olan kılma şekli ise, 4 rek'atta bir selâm vermek suretiyle kılmaktır. 6 rek'atta bir selâm vererek de kılınabilir.

Teravihi iki rek'atta bir oturmak suretiyle tek selâmla 20 rek'at birden kılmak da mümkündür. Ancak gece namazlarını 8 rek'attan çok olarak bir selâmla kılmak mekruh olduğundan teravihi de bu tarzda kılmamalıdır.

Teravih kaç selâmla kılınırsa kılınsın, iki rek'atta bir mutlaka oturarak kılınmalıdır.

Eğer iki rek'attan sonra oturmayıp 4 rek'atta bir oturulmuş ise, o 4 rek'atlar iki rek'at sayılır. Selâm verilmese bile, her iki rek'at sonunda mutlaka oturulmalıdır.

* Teravih kelimesinde rahatlama mânası vardır. Bu sebeble 4 rek'at başında selâmdan sonra biraz oturularak rahatlanmalıdır. Bu süre içinde isteyen kendi kendine bir şeyler okur. Yahut tefekkür eder. Yahut da tesbihte bulunur. Bunlarda, namaz kılan kimse muhayyerdir. Memleketimizde ise, ekseriya müezzinler, cemaatın da iştirâkiyle sesli olarak salâvat okur, cehrî zikir yaparlar.

* Teravih namazı dörder dörder kılınıyorsa ilk oturuşta Tahiyyat'dan sonra salâvatlar da okunur. Bu, sünnet-i müekkededir. Hattâ bâzı müctehidlere göre farzdır. Cemaat usansa bile, imam bunları terkedemez. Ayrıca 3. rek'atın başında da Fâtiha'dan önce yine Sübhâneke okunur.

* Teravihi hatim ile kılmak da sünnettir. Cemaate ağır gelmesi sebebiyle hatimle kılmak sünneti terkedilmez. Bir beldenin bir camiinde bu sünnet mutlaka yerine getirilmelidir.

* Yatsının farzını tek başına kılan kimse teravihi cemaatle kılabilir. Ancak yatsının farzı cemaatle kılınmadan teravihin cemaatle kılınması caiz olmaz.

* Cemaatin memnun olması için imamın kırâet ve rükünleri sür'atle yapması mekruhtur. Mes'ûliyet duygusu taşıyan bir imam, çabuk kıldırayım diye kırâeti anlaşılmaz hâle getirmekten, ta'dîl-i erkânı terkten, tesbih sayılarını üçten az yapmaktan kaçınır.

* Hatimle namaz kıldıran imam, hatmi Ramazan-ı şerîf'in 27. gecesi tamamlamalıdır. Hatimle kılınmıyorsa Fîl sûresinden aşağısını okumak, tek sûre ve karışık âyetler okumaktan daha faziletlidir. Böylece rek'at sayısı da daha kolay bilinir.

* Bir özür olmaksızın teravihi oturarak kılmak câiz ise de, fazilet ve sevabını azaltır.

İmam kendisinde özür olsun olmasın teravihi oturarak kıldırabilir. Cemaat ise ayakta kılarlar. Ancak ayrılık olmasın diye cemaatın da oturarak kılmaları müstehab olur.

* Teravihi ve vitri başka başka imamlarla kılmak câizdir.

* Uyku iyice bastırmış halde teravih kılmak mekruhtur.

* Vitir ile teravih arasında biraz oturmak da müstehabdır.

* Teravihi cemaatle kılan, vitri de cemaatle kılacağı gibi, yalnız başına da kılabilir.

* Teravih namazının her iki rek'atında teravih namazına niyet etmek gerekmez. Çünkü 20 rek'attan ibaret teravih namazı, bir tek namaz hükmündedir. Bunun için namaza başlarken yapılan niyet kâfidir.





RAMAZAN AYI MESAJLARI

RAMAZAN BAYRAMI CAPSLERİ

İSTANBUL İMSAKİYE

BİLECİK İMSAKİYE

SAĞLIKLI ORUÇ TUTMAK

SIVI KAYBI ÖNLEME
Devamını Oku

30 Mayıs 2016 Pazartesi

MD

KUR'AN-I KERİM Hakkında Çok Sorulan Sorular ve Cevapları

KUR'AN-I KERİM Hakkında Çok Sorulan Sorular ve Cevapları


Sual: Peygamber efendimizin mucizelerinin en büyüğü nedir?

CEVAP

Kur’an-ı kerimdir. Bugüne kadar gelen bütün şairler, edebiyatçılar, Kur’an-ı kerimin nazmında ve manasında aciz ve hayran kalmışlardır. Bir âyetin benzerini söyleyememişlerdir. İ’cazı ve belagati insan sözüne benzemiyor. Yani, bir kelimesi çıkarılsa veya bir kelime eklense, lafzındaki ve manasındaki güzellik bozuluyor. Bir kelimesinin yerine koymak için, başka kelime arayanlar bulamamışlardır. Nazmı Arap şairlerinin şiirlerine benzemiyor. 

Geçmişte olmuş ve gelecekte olacak nice gizli şeyleri haber vermektedir. İşitenler ve okuyanlar, tadına doyamıyorlar. Yorulsalar da, usanmıyorlar. Okuması veya dinlemesi, sıkıntıları giderdiği sayısız tecrübelerle anlaşılmıştır. İşitenlerden kalblerine dehşet ve korku çökenler, bu sebepten ölenler bile görülmüştür. Nice azılı İslam düşmanları, Kur’an-ı kerimi dinlemekle, kalbleri yumuşamış, imana gelmişlerdir. İslam düşmanlarından ve muattala, melahide ve karamita denilen müslüman ismini taşıyan zındıklardan Kur’an-ı kerimi değiştirmeye, bozmaya ve benzerini söylemeye çalışanlar olmuş ise de hiçbiri, arzularına kavuşamamıştır. 

Bütün ilimler ve tecrübe ile bulunamayacak güzel şeyler ve iyi ahlak ve insanlara üstünlük sağlayan meziyetler ve dünya ve ahiret saadetine kavuşturacak iyilikler ve varlıkların başlangıcı ve sonu hakkında bilgiler ve insanlara faydalı ve zararlı olan şeylerin hepsi Kur’an-ı kerimde açıkça veya kapalı olarak bildirilmiştir. Kapalı olanlarını, erbabı anlayabilmektedir. 

Semavi kitapların hepsinde, Tevrat’ta, Zebur’da ve İncil’de bulunan ilimlerin ve esrarın hepsi Kur’an-ı kerimde bildirilmiştir. Kur’an-ı kerimde mevcut ilimlerin hepsini ancak Allahü teâlâ bilir. Çoğunu sevgili Peygamberine bildirmiştir. 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mucize olarak onlara Kur’an yetmez mi?


Kur’an-ı kerim misli olmayan büyük bir mucizedir. Aşağıda beyan edeceğimiz gibi, içinde en derin ilmi ve fenni bilgiler, bütün dünyada bugüne kadar yapılmış medeni kanunlara numune teşkil edecek ilmi ve hukuki esaslar, eski tarihe ait birçok bilinmeyen malumat, insanlara verilebilecek en büyük ahlak esasları, nasihatler, dünya ve ahiret hakkında en mantıki izahat esasları ve bunlara benzer, o zamana kadar hiçbir kimsenin bilmediği, bilemediği, tasavvur bile edemediği hususlar vardır. Bunlar, kimsenin söyleyemeyeceği yüksek bir ifade ile beyan edilmiştir.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sual: Bazı dinsizler, Kur'anı Resulullah’ın kendisinin yazdığını, Allah kelamı olmadığını söylüyorlar. Bu konuda âyet-i kerime yok mu?

CEVAP

Âyet-i kerime elbette var, ama ateist âyete inanmaz. Muhammed aleyhisselam, peygamber olduğunu mucizelerle de ispat etmiştir. Bu mucizeler sözbirliğiyle bugüne kadar gelmiştir. Mucizelerinin başında Kur’an-ı kerim gelir. Yani devam eden bir mucizedir. Kur’an-ı kerim çok vecizdir, hiç kimse, Kur'an gibi söz söyleyemez. Arabistan’ın meşhur şairleri ve edebiyatçıları uğraşmışlar, benzerini söyleyememişlerdir.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sual: Ticarette dinini kayırmak nasıl olur?

CEVAP

Ticareti, ahiret kazancına mani olan kimse bedbahttır. İnsanın sermayesi, dini ve ahiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için şunlara dikkat etmelidir:
---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sual: Doğru, emin olan tüccar mı yoksa gece ibadet eden, gündüz oruç tutan abid mi daha üstündür?

CEVAP

Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” buyuruyor ki, (Çalışınız, kazanınız, Allahü teâlâ rızkımı çalışmadan gönderir, demeyiniz! Allahü teâlâ, gökten para yağdırmaz). Lokman hakîm, oğluna nasihat verirken, (Çalış, kazan! Çalışmayıp, herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur ve iyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür) buyurdu. Büyüklerden birine sordular ki, özü sözü doğru olan tüccar mı, yoksa geceleri namaz kılan, gündüzleri oruç tutan abid mi yüksektir? (Emin olan tüccar daha kıymetlidir. Çünkü, şeytanla her saat cihad etmektedir. Şeytan, alışta, verişte, tartmada onu aldatmağa uğraşmakta, o ise Allahü teâlânın emrini, rızasını gözetmektedir) dedi. Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” buyuruyor ki, (Alış-veriş ederken, helal kazanırken can vermeği, başka şekilde ölmekten daha çok severim). İmâm-ı Ahmed ibni Hanbelden “rahmetullahi aleyh” sordular ki, her gün sabahtan akşama kadar camide ibadet edip Allahü teâlâ, benim rızkımı nerden olsa gönderir diyen bir kimse nasıl bir adamdır? Cevabında buyurdu ki, (Bu kimse cahildir. İslâmiyyetten haberi yoktur. Çünkü, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Allahü teâlâ benim rızkımı, süngümün ucuna koymuştur). Yani rızkım, İslam dinine ve Müslümanlara saldıran kâfirlerle harp etmekle gelmektedir). Görülüyor ki, harpte düşmandan alınan ganimet ve barış zamanında harbe hazırlananların aldıkları ücret helal rızıktır. İmâm-ı Evzâî, İbrahim Edhemi “rahmetullahi aleyhimâ” gördü ki, sırtında bir yığın odun götürüyor. Niçin bu kadar sıkıntı çekiyorsun? Kardeşlerin, seni hiçbir şeye muhtaç bırakmıyor dedi. İbrahim Edhem “kaddesallahü teâlâ sirrehül’azîz” buyurdu ki, öyle söyleme, hadîs-i şerifte buyuruldu ki, (Helal kazanmak için sıkıntı çekenlere Cennet vacib olur)(Tam İlmihal s. 788)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sual: Namazın dindeki yeri nedir?
 
CEVAP
Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberani]

(Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır.) [Miftah-ul-Cennet]

(İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]

(Cennetin anahtarı namazdır.) [Darimi]

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sual: İbadetler içinde en faziletlisi hangisidir?

CEVAP
İbadetler içinde en faziletlisi namazdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır.) [Miftah-ul-Cenne]

Sual: Cenaze namazı kılmak farz mıdır?

CEVAP
Farzı kifayedir. Birkaç kişi namazı kılarsa diğerlerinden bu farz sakıt olur [düşer]. Yani bir müminin vefat ettiğini haber alan erkeklere, erkek yoksa, kadınlara cenaze namazı kılmak, gasl, techiz ve defn farzı kifayedir.


Sual: Cenaze için namaz olur mu? 

CEVAP
Cenaze namazı, Allah için namaz ve ölen kimse için duadır.

Sual: Kur’an Kadir gecesi mi indi, yoksa Berat gecesi mi?

CEVAP

Tefsirlerdeki bilginin özeti şöyledir:
Levh-il mahfuza inişi Berat gecesinde oluyor, dünya semasına indirilmesi ise Kadir gecesinde oluyor. İlk inişi Kadir gecesinde olmuştur. 23 senede indi. Bir âyet meali: 
(Apaçık olan Kitaba and olsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Her hikmetli iş o mübarek gecede ayırt edilir.) [Duhan 3-4] 

Sual: Bazı kitap satıcıları Mushafları aşağı yerlere koyuyorlar. Bu saygısızlık değil mi?

CEVAP

Kitap satıcılarının, öyle yapmaları Kur’an-ı kerime hürmetsizlik olur. Kur’an-ı kerim öğretilmesine, okunmasına sebep olmak niyetiyle kitapçıların, Kur’an-ı kerimi bastırıp, Mushaf olarak satmaları caiz ve sevap olur. Aldığı satış parası helal olur; fakat böyle niyetin alameti vardır ki, mal oluş fiyatına yakın, az bir kârla satmalıdır. Geçimi başka kitaplardan sağlanıyorsa, Mushaf’ı kârsız satmalıdır.

Devamını Oku